Umur Türker ile ev atölyesinde, ilişkiler, anılar, sanat üçgeninde gelişen eserleri üzerine söyleştik

Güneşli bir İzmir öğleniydi, Umur Hoca’nın İzmir’deki ev atölyesine çekime gittik. Ne güzel karşılandık. İzmir’de pek çok sanatçının hocası olan Umur Hoca, benim de sanatta yeterlik (doktora) dönemimden hocamdır. Her zaman kibar, ince ruhlu, hayata karşı duyarlı bir sanatçı olmuştur. Çekime ve bizlere de aynı hassasiyetle yaklaştı. Sohbetimize, Ankara, Paris, İzmir yılları ve Türker’in sanatı üzerindeki etkilerine değinerek başladık.

Bir sanatçı için deneyim ve birikim çok önemli. Yaratıcılıkla da harmanlanınca bambaşka yerlere gidiyor. Figüratif resmin başarılı ve üretken temsilcilerinden olan Umur Türker, melankoli duygusunun yoğun olduğu eserlerinde, mantık ve duygu ikileminde buluşan dışavurumcu figürleri ile tanınır. Kadın-erkek ilişkileri, yaşam içerisindeki sıkıntılar resimlerindeki figürlerin ruh haline yansır. Son zamanlarda üzerinde çalıştığı “Kırlangıç” serisini de unutmamak lazım. Diğer eserlerindeki melankolinin aksine kullanılan renkler ve dinamik kompozisyon kurgusuyla izleyiciye ümit ve yaşam enerjisi veriyor.

Umur Hoca İzmir’de yaşamak ve üretmekten memnun olsa da, İzmir’de sanat tüketiminin çok olmadığından, var olan galerilerin de kapandığından dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Üzerine çok konuştuk, duygularımız birdi.

İzmir’de sanattan, sanat eğitimi sistemine getirdiğimiz eleştirilerden, “sanatçı ve hobi için sanatla ilgilenen kişi” olma durumunu tartıştığımız ve sanat hayat ilişkisinden bolca bahsettiğimiz sohbetimizi kaçırmayın! Genç sanatçı adayları, sanat meraklıları ve koleksiyonerler bu bölümü çok sevecek.