Sanat kariyerine, (İzmir) Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü ile başlayan sanatçı, bu bölümü yarıda bırakarak  aynı fakültenin Moda ve Aksesuar bölümüne geçti. 2000 yılında “Sınırlandırılmış Hayalgücü-Tasarımcı Bakış Açısı” teziyle mezun oldu. Eğitimi sırasında Beymen Academia Tasarım Yarışması, Deri Günleri Tasarım Yarışması gibi tasarım yarışmalarında ödüller aldı. Merkezi Danimarka’daki SAGA International Design Center Young Designer Seminar’da Türkiye’yi temsil etti. 2001 yılında İzmir Karşıyaka’da bulunan Atölye Pi Tasarım ve Sanat Atölyesi’ni kurdu.

Demir ve beton kullanarak yaptığı figüratif heykellerinde Ünal, toplum içerisindeki insanın farklı duygu ve hallerine odaklanıyor. Günümüz Türk heykel sanatının figüratif bağlamda güçlü bir temsilcisi olan sanatçı, üretim dinamiğini şu sözlerle ifade eder; “Yaşadım, düşündüm, hissettim, karaladım ve yaptım… Bunu yapmadan yaşayamadığım şu zamanlara kadar; açken de tokken de, iyiyken de kötüyken de; uyurken de uyanıkken de hep karaladım bir şeyler. Kaynattım sıvadım döktüm kafamın içinde dönüp duranları sonra. Bir şey arıyordum; bir dil; benim gibilerle anlaşabildiğim, bir umut; bundan ibaret olmadığımıza dair, bir nokta; gözden kaçırmış olduğumuzu umduğum”.

KOZA

İlham Veren Hikayeler

Ozan Ünal ile sanata başlama öyküsünü, gelişim yıllarını, üretim dinamiğini ve malzeme olarak demire olan aşkını konuştuk.